2 Ocak 2008 Çarşamba

Isı Yalıtımı ile %50’ye Varan Tasarruf Sağlayabiliriz

Binalarımız kışın soğur, yazın ise ısınır. Kışın kömür ve doğalgaz gibi yakıtlar kullanarak evimizi soğumaması için ısıtır; yazın ise ısınan evimizi klimalarla soğuturuz. Isı yalıtımı, kışın ısınmak yazın da serinlemek için harcadığımız enerjiyi azaltmak ve daha rahat ortamlarda yaşamak amacıyla binaların dış cephe duvarları, cam ve doğramaları, çatıları, döşemeleri ve tesisatlarında, ısı geçişini azaltan önlemler almaktır. Etkin bir ısı yalıtımının yapılmadığı binalarda, enerji tüketimi çok fazladır. Hesaplamalar, etkin bir ısı yalıtımı ile yapılarda ortalama %50 enerji tasarruf edilebileceğini ortaya koyuyor. Enerjinin verimli kullanılmaması, çevre kirliliğine neden olurken doğal yaşamı da olumsuz etkiliyor. Isı yalıtımsız mekânlarda oluşan nem, pek çok hastalığa yol açabiliyor. Nemli ortamlar, mikroorganizmaların üremesi için uygun koşulları yaratır. Bu da ortamdaki havanın solunum yolları için zararlı hale gelmesine yol açar. Nemli ortamlar ve bu ortamlardaki küf oluşumu, özellikle küçük çocukların astım hastalığına yakalanma riskini büyük ölçüde arttırır. Standartlara uygun olarak yapılmış ısı yalıtımı, tüm bu sorunların oluşmasını da önler.Isı yalıtımını, yalnızca inşaat sırasında değil, tamamlanmış konutlara da uygulayabilirsiniz. Isı yalıtımı binaların çatı ve duvarlarına; toprak temaslı mahallere; katları ayıran döşemelere; tesisat boruları ve havalandırma kanallarına; garaj ve depo gibi ısıtılmayan bölüklere bakan duvarlara yapılır. Ayrıca özel kaplamalı yalıtım camı üniteler ve yalıtımlı doğramalar kullanılarak kışın pencerelerden oluşan ısı kayıpları azaltılır, yazın binaya güneş ısısı girişi sınırlanır. Konutlara ve işyerlerine hem binanın içinden hem de binanın dışından çeşitli yalıtım işlemleri uygulanabilir.

Isı Yalıtımı ve Yalıtımlı Binanın Özellikleri

Best DergisiSayı 31, Ocak 2004
Çeşitli Yönleriyle Binalarda Yalıtım ve Önemi
Ömer SÜVARİ
TOKYAD GENEL SEKRETERİ
Ülkemizde konut ve iş yerlerimizin zamanla konfor ve kolaylıklar ile donanması ekonomik ve can güvenliğimiz açısından önemli. Özellikle tüketicilerin bilmesi gereken unsurların başında; uygulanması gerekli yalıtım konuları, güvenliğimiz açısından hayati önem taşımakta olan tedbirler ve en önemlisi bu hizmetlerin kurumsallaşmış firmalar tarafından ehliyetli kişiler tarafından tatbik edilip rutin kontrollerinin yapılması en uygun standartların başında gelmektedir. Bunları kısaca ele alırsak dört ana bölümde toplayabiliriz.
a) Isı yalıtımı, b) Ses yalıtımı, c) Su yalıtımı, d)Yangın yalıtımı
Isı Yalıtımı
Isı Yalıtımı ve Yalıtımlı Binanın Özellikleri
Farklı sıcaklıktaki iki ortam arasındaki ısı geçişini azaltmak için yapılan işlemlere ısı yalıtımı denir. Bu işlem binalarda; ısı kaybı olan duvarlara (dış duvarlar), çatıya ve tabana ısı yalıtım malzemeleri tatbik edilmesiyle yapılır.
Isı yalıtımı yapılmasıyla, binadan dışarıya olan ısı kaybı yalıtımsız duruma göre azalır, dolayısıyla ısınma için tüketilen yakıt miktarı da azalmış olur. Bu azalma miktarı, binanızın bulunduğu iklim bölgesine göre değişmekle birlikte %50 - %70 arasındadır. Yani yalıtımsız bir eviniz varsa ve kışın evinizi ısıtmak için ayda 10 birim yakıt tüketiyorsanız, evinizi yalıtarak bu tüketimi 5 birime hatta 3 birime düşürebilirsiniz. Başka bir ifadeyle ayda 1.000.000 TL yakıt faturası yerine, ayda 500.000 TL hatta 300.000 TL fatura ödersiniz.
• Isı yalıtımlı duvarlarda iç yüzeylerde terleme sonucu küflenmeler, siyah lekelenmeler ve sıva veya boya kabarmaları (kış aylarında çok sık görülen, ama dışarıdan su sızması olarak nitelendirilen durum) oluşmaz.
• Yaşanılan odalar içinde hastalanmaya neden olan bölgesel sıcak-soğuk farkları oluşmaz, dolayısıyla sağlık harcamaları azalır.
• Isı yalıtımlı duvarların içinde difüzyon sonucu su yoğuşması oluşmayacağından, duvarlardaki malzemeler korozyona uğramaz (örneğin inşaat çelikleri paslanıp incelmez).
• Isı yalıtımlı binalar daha az yakıt yakacaklarından havayı kirletme miktarları azalır.
Ses Yalıtımı
Teknolojik gelişmeler sonucu toplum yaşamında ortaya çıkan gürültü sorunu, son yıllarda ülkemizdeki gelişmelere de paralel olarak hızla önem kazanmıştır. Fiziksel olarak düzensiz, fizyolojik olarak ise istenmeyen ya da insanı rahatsız eden sesler olarak tarif edilebilen gürültünün kontrol altına alınması, insan sağlığı, iş verimliliği, mahremiyet ve konfor şartları açısından zorunlu olmaktadır.Yapılarda gürültü kontrolü ve akustik konfor şartlarının sağlanması için alınabilecek bir dizi önlem bulunmaktadır. Ses kaynağının yeri, cinsi, düzeyi ve mekanların kullanım amaçlarına göre belirlenen hedefleri gibi, malzeme ve detay seçimini etkileyen pek çok faktör mevcuttur.
Ses yalıtımı uygulamalarında kullanılacak yalıtım malzemeleri açık gözenekli yapılarından dolayı camyünü ve taşyünüdür. Elyafları arasına giren ses enerjisi, burada sürtünme yolu ile ısı enerjisine dönüşerek yutulmakta, kalınlık arttıkça sesin malzeme içerisinde izlediği yol da uzayacağından, yutulma miktarı da doğal olarak artmaktadır. Yaşanılan binalarda gürültüye karşı alınabilecek ses yalıtım önlemlerinin uygulama yerlerinden bazıları şu şekildedir;
• Dış duvarlarda cephe giydirme uygulamaları (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
• Komşu duvarlarda yalıtım uygulamaları (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
• Daire iç duvarlarında yalıtım uygulamaları (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
• Çatılarda yalıtım uygulamaları (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
• Döşemelerde yalıtım uygulamaları (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
• Kalorifer dairelerinde yalıtım uygulamalar (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
• Asansör boşluklarında yalıtım uygulamaları (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
• Jeneratör, pompa, hidrofor gibi ekipmanların bulunduğu hacimlerde yalıtım uygulamaları (ısı ve ses yalıtımı, yangın güvenliği)
Çevreye rahatsızlık vermemek, çevreden gelen seslerden rahatsız olmamak, sessizliğin huzuru içinde yaşayabilmek ve çalışabilmek için, yaşanılan mekanların ses yalıtımlarının yapılmış olması gerekir. Ses yalıtımı, yapıda yer alan farklı iç mekanların birbirleriyle ve dış mekanla ses iletimini kesmek amacıyla yapılmaktadır. Ses yalıtım malzemeleri de ısı yalıtım malzemelerine benzer şekilde hava boşlukları içeren gözenekli malzemeler olup, benzerlik göstermektedir. Her iki fonksiyonu taşıyan malzemelerle ısı ve ses yalıtımı aynı anda yapılabilir.

Isı yalıtımı pahalı mıdır?

arasındadır. Üstelik ısı yalıtım uygulamasına verilen para, daha az yakıt yakarak ve daha küçük kapasiteli bir ısıtma sistemi kurarak birkaç ısıtma sezonu içinde geri kazanılır (amorti edilir).Buna somut bir örnek verelim; 5 katlı ve her katta her biri 90 m2 ‘lik ikişer daire olan bir apartman düşünün. Bu apartmanın yalıtımsız durumdaki (ki Türkiye ‘deki binaların hemen hepsi yalıtımsızdır) ısı kaybı ve yakıt tüketimlerini, yalıtımlı durumdaki ısı kaybı ve yakıt tüketimi ile karşılaştıralım.
Apartmanın yalıtımlı ve yalıtımsız durumu arasında ısı kaybı ve yakıt tüketimi açısından bir karşılaştırma:
Yalıtımsız Binanın Toplam Isı İhtiyacı (kW): 88.2Yalıtımlı Binanın Toplam Isı İhtiyacı (kW): 32.2Yalıtımsız Binanın Sezonluk Doğalgaz Tüketimi (m3): 11.782Yalıtımlı Binanın Sezonluk Doğalgaz Tüketimi (m3): 4.282Yalıtımsız Binanın Kazan Maliyeti (USD): 2.531Yalıtımlı Binanın Kazan Maliyeti (USD): 893Yalıtımsız Binanın Rayatör Maliyeti (USD): 2.995Yalıtımlı Binanın Rayatör Maliyeti (USD): 1.030Yalıtımsız Binanın Isıtma Sistemi Toplam Maliyeti (USD): 5.526Yalıtımlı Binanın Isıtma Sistemi Toplam Maliyeti (USD): 1.923
Görüldüğü gibi, bu apartmana ısı yalıtımı yapılarak sezonluk yakıt tüketimi 11782 m3 ‘den, 4282 m3 ‘e azaltılmakta ve enerji tasarrufu sağlanmaktadır.
Ancak ısı yalıtımı uygulaması, binaya yalıtımsız duruma göre ekstra bir inşaat maliyeti getirmektedir. Fakat, bu maliyet artışı, sezonluk yakıt maliyeti ve ısıtma sistemi ilk yatırım maliyetindeki azalma ile amorti edilir. Amortisman hesabı yapılırsa bu sürenin yaklaşık 4 yıl (4 ısıtma sezonu) olduğu görülür. Yani bu apartman sakinleri daha az yakıt faturası ödemek suretiyle, ilk 4 yıldan sonra sürekli karda olacaklardır. Tabii ki, ortalama 50 yıl kullanma ömrü biçtiğimiz bir bina için 4 yıllık bir amortisman süresinin uzun olduğu söylenemez. Ayrıca, ısı yalıtımı ile sağlayacağınız konfor şartları da size ekstradan bir kazanç olacaktır. Isı yalıtımının sadece bireysel kazancı mı var? Hayır, toplumsal kazançları da vardır; Türkiye, DİE verilerine göre (1996), tükettiği toplam enerjinin %61,5 ‘ini ithal etmektedir ve toplam tüketimin %29 ‘u binaların ısıtılmasında kullanılmaktadır. Şimdi bunun parasal karşılığına bakalım. Örneğin 1998 yılında konutlarda 18.784.000 Ton Eşdeğeri Petrol (TEP) enerji tüketilmiştir. Bunun Fuel Oil olarak karşılığı 2.959.000.000 $, doğalgaz karşılığı 3.923.000.000 $ (ABD Doları) olmaktadır. (Veriler Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi‘nin 1998 Enerji İstatistikleri kitapçığından alınmıştır.)Eğer binalarımız ısı yalıtımlı yapılmış olsaydı, ortalama %50 tasarruf varsayımı ile yılda yaklaşık 1,5 - 2 milyar $ enerji tasarrufu sağlanabilirdi. Ayrıca şu anki durumda, konutlara verilen aynı doğalgaz miktarı ile doğalgaz abonesi sayısı iki katına çıkarılabilirdi

Isı yalıtımının faydaları nelerdir?

duruma göre azalır, dolayısıyla ısınma için tüketilen yakıt miktarı da azalmış olur. Bu azalma miktarı, binanızın bulunduğu iklim bölgesine göre değişmekle birlikte %50 - %70 arasındadır. Yani yalıtımsız bir eviniz varsa ve kışın evinizi ısıtmak için ayda 100 birim yakıt tüketiyorsanız, evinizi yalıtarak bu tüketimi 50 birime hatta 30 birime düşürebilirsiniz. Başka bir ifadeyle ayda 100 TL yakıt faturası yerine, ayda 50 TL hatta 30 TL fatura ödersiniz. Isı yalıtımlı duvarlarda iç yüzeylerde terleme sonucu küflenmeler, siyah lekelenmeler ve sıva veya boya kabarmaları (kış aylarında çok sık görülen, ama dışarıdan su sızması olarak nitelendirilen durum) oluşmaz. Yaşanılan odalar içinde hastalanmaya neden olan bölgesel sıcak-soğuk farkları oluşmaz, dolayısıyla sağlık harcamaları azalır.Isı yalıtımlı duvarların içinde difüzyon sonucu su yoğuşması oluşmayacağından, duvarlardaki malzemeler korozyona uğramaz (örneğin inşaat çelikleri paslanıp incelmez).Isı yalıtımlı binalar daha az yakıt yakacaklarından havayı kirletme miktarları azalır.

ısı yayılması

1-)ISININ İLETKENLİK (İLETİM) YOLU İLE YAYILMASI : Sıcaklıkları farklı cisimler birbirlerine dokundurulduklarında ısı alış-verişi yaparlar. Bu alış-veriş (atomlar) tanecikler arasında olur. Her elementin ısı iletkenliği farklıdır. Onun içi ısı iletkenliği maddenin ayırt edici özelliklerinden biridir. En iyi ısı iletkenleri metallerdir. Metallerden sonra diğer katılar , sıvılar ve gazlar sıralanır.2-)KONVEKSİYON YOLU İLE ISI YAYILMASI : Isı enerjisinin maddesel bir ortam yardımı ile yayılmasına denir. Isı enerjisi maddelerin moleküllerinin hareketi ile iletilir. Sıvı ve gazlarda görülür. Bir kaptaki suyu ısıtırken önce alttaki moleküller ısınır. Isınan molekülün hacmi büyür ve yoğunluğu küçülür. Küçük yoğunluklu moleküller yüzeye doğru harekete geçerler , bu durumda soğuk moleküllerde dibe çöker. Bu hareketler sıvı içinde bir molekül akımı oluştururlar. Aynı olay bir odanın ısınmasında hava moleküllerinin hareketinde de görülür.3-)IŞIMA YOLU İLE ISI YAYILMASI : Bütün ısı kaynakları , boşlukta ve maddesel ortamlarda yayılma özelliğine sahip ısı ve ışık dalgaları yayarlar. Bu olaya ışıma denir.Isı enerjisi taşıyan dalgaları soğuran maddeler onların enerjilerini alarak ısınırlar.Güneşin dünyamızı ısıtması ışıma yolu ile ısının yayılması sonucu gerçekleşir.

ısı yalıtımın önemi

Önümüz kış. soğuk günler kapıda. Uzmanlar, ısı yalıtımının iyi yapılması durumunda ülkemizin yıllık 3 milyar dolar kazanç sağlayacağını belirtiyor. Uzmanlar, yalıtımın lüks değil, zorunlu bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Ülke çapında yapılacak bir ısı yalıtımı kampanyasıyla elde edilecek enerji tasarrufunun yıllık 3 milyar doları bulacağını belirtiliyor. Bu rakam 2 tane Keban Barajı'na harcanan paradan daha fazla bir miktara karşılık geliyor. Enerji maliyetinden elde edilen tasarrufun, kültür, eğitim ve sağlık harcamalarına aktarılarak toplumsal yaşam kalitesinin artırılabileceğini belirten uzmanlar, bu kadar getirisine karşılık yalıtım sözcüğünün, inşaat sektörünün en temel yasası olan İmar Yasası'nda bir kez bile geçmediğini söylüyorlar. Kis geldi çatti, sobalar, kaloriferler yanmaya basladi. Her yil sadece isinmak için cebimizden ne kadar fazla para çiktigini ve enerji savurganligi yaptigimizi hiç düsündünüz mü? Oysa birincil enerji kaynaklarinda (linyit, taskömürü, petrol, dogalgaz ve hidrolik enerji kaynaklari) disa bagimli olan ülkemizin bu konuyu enine boyuna düsünmesi lazim.
Yalitim fikri uygarligin baslangicina kadar gidiyor. Insanlar dis etkenlerden korunmak amaciyla ilk olarak en basit ve ilkel sekliyle, hayvan derilerinden ve yünden yapilan giysilerden yararlanmislar.
Binalarda ise isi yalitimi yapilmasi gerekliligi ((. Dünya Savasi sonrasinda ortaya çikmistir. Bu döneme kadar genellikle yigma tarzli insa edilen yapilarda isi yalitimi sorunu yasanmiyordu çünkü yigma yapilarin kalin duvarlari dogal yalitim sagliyorlardi. Ancak ((. Dünya Savasi'ndan sonra beliren büyük konut gereksinimi, arsalarin azalmasi ve maliyetlerin artmasi, binalarda kullanilan alanin çogaltilmasi geregini dogurmustur. Bu sayede gelisen betonarme yapim sisteminde tasiyicilik görevini kaybedip incelen duvarlar yeterli fiziksel kosullari saglayamadigi için isi ile ilgili problemler daha çok yasanir hale gelmistir.
Öte yandan, yirminci yüzyilin ortalarindan itibaren hava kirliligi ve birincil enerji kaynaklarinin giderek azalmasi sorunlari karsisinda enerjinin etkin kullanimi ve korunumu ülkelerin gündemini mesgul etmeye baslamistir. Türkiye'de ise bu mesele gecikmeyle 1990'lardan itibaren önem kazanmaya baslamistir.
Türkiye'de tüketilen enerjinin en büyük bölümü, konutlarda isitma ihtiyacini gidermek amaciyla kullanilmaktadir. Ülkemizdeki binalarin çogunlugunda isi yalitimi ya yetersiz ya da hiç yoktur. Bu nedenle bina içinde oda sicakligi düsük oldugu için konfor düzeyi düsmektedir ya da oda sicakligini yükseltmek için asiri enerji tüketimi yapilmaktadir
Oysa binalarda yapilacak isi yalitimi sayesinde hem kendimizi hem ülkemizi kazançli hale getirebiliriz. Bina ve isitma sisteminde yapilacak basit isi yalitimi uygulamalari ile yakit ve enerji tasarrufu saglayabiliriz. Hatta kalorifer tesisati maliyeti ve toplam bina maliyetlerinde de düsüsler elde edilebilir. Ayrica bu uygulamalarin artmasi hava kirliliginde de azalma saglayacaktir.
Türkiye'deki binalarin isi yalitim seviyeleri ile Avrupa ülkelerindeki binalarin isi yalitim seviyeleri karsilastirildiginda, ülkemizdeki yetersizlikler açikça görülmektedir. Ülkemizdeki yillik isi yalitim malzemesi kullanim miktari kisi basina 0,02 m3 iken, ayni deger Fransa'da 0,28 m3'e, Almanya'da 0,33 m3'e, Danimarka'da 0,99 m3'e ve Isveç'te 1,03 m3'e ulasmaktadir. Ayrica Avrupa ülkelerinde uygulanan yalitim malzemesi kalinligi 10-20 cm; duvarlar için Iskandinav ülkelerinde 10-25 cm, Orta Avrupa ülkelerinde ise 5-10 cm'dir. Türkiye'de ise bu konuda zorunlu bir standart olmasina ragmen, binalar ya yalitimsiz olarak ya da birkaç cm'lik yetersiz uygulamalarla insa edilmektedir.
Ülkemizde yalitimla ilgili yasal düzenlemelerde de eksiklikler vardir. En son 1998'de TS 825 "Binalarda Isi Yalitim Kurallari" standardinin revizyonu tamamlanmis ve isi yalitimi zorunlu hale getirilmistir.
Sonuç olarak Türkiye gibi birincil enerji kaynaklari açisindan disa bagimli bir ülke için enerjinin etkin kullanimi ve korunumu son derece önemli bir konudur. Bu amaçla, özellikle binalarin isi yalitim uygulamalarina agirlik verilmeli, gerekli yönetmeliklerin çikarilmasi saglanmali ve isi yalitimi uygulamalarina daha siki bir denetim getirilmelidir. Bütün bu islemler yapilirken, mevcut binalari da unutmamali, mutlaka onlar için de revizyonlar yapilmalidir.
Hani yirmi yil kadar önce televizyon tek kanalken sik sik markasiyla özdeslesen bir yalitim malzemesi reklami izlerdik: "Sagolasin Izocam!". Bugün de söylenecek söz ayni: "Sagolasin yalitim!"

ısı yalıtım nedir?

Yapıların uzun yıllar boyunca değerini koruması ancak, yapı iyi tasarlanmışsa, iç ve dış etkenlerden doğru biçimde korunmuşsa gerçekleşebilir. Yapıların iç ve dış etkenlerden doğru biçimde korunması; yalıtım ile sağlanabilir. Yalıtım sistemlerinin esas amacı; yapı bileşenleri ve taşıyıcı sistemi dış etkenlerden koruyarak; kullanım amacına uygun sağlık ve konfor şartlarının yapı içerisinde hüküm sürmesini sağlamaktır. Bina içerisinde konforlu yaşam koşullarının oluşturulması insan sağlığı için ne kadar önemli ise yapının dış etkenlere karşı korunması da; içerisinde yaşadığımız, sağlam ve uzun ömürlü olmasını beklediğimiz yapılar için aynı öneme sahiptir.1. Binalarda Isı Yalıtımı Dünya üzerindeki birincil enerji kaynaklarının hızla tükenmesi üzerine gelişmiş ülkeler başta olmak üzere tüm ülkeler enerji ihtiyaçlarını kontrol altına alma ve enerjiyi etkin kullanma yöntemleri geliştirmişlerdir.Ülkemizde de; başta sanayi ve konut sektörlerinde olmak üzere, enerji tüketimleri her geçen yıl artmaktadır. Konutlarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı olarak tüketilmektedir. Söz konusu bu enerjinin; etkin kullanılması, ısı yalıtımı ile sağlanabilir. Bina zarfı, binanın iç ortamını dış ortamdan ayıran yapı elemanlarını kapsar. Duvarlar, pencereler, kapılar, döşeme, tavan ve çatı, bina zarfını oluşturur. Sağlıklı yaşam koşullarının yaratılması, yakıt tüketimlerini azaltarak; kullanıcının düşük yakıt masrafları ile sistemini işletmesinin ve dolayısıyla hava kirliliğinin azaltılmasının sağlanması, binanın iç ve dış etkenlerden korunarak ömrünün uzatılması amacıyla; yapı bileşenleri üzerinden, farklı sıcaklıktaki iki ortam (dış hava – yaşanan mahaller) arasındaki ısı geçişini azaltmak için yapılan işlemlere ısı yalıtımı denir. 1.1. Duvarlar: Enerji verimliliği için ısı kaybeden duvarlara ısı yalıtımı yapılmalıdır. Duvarlarda yalıtım içten (duvarın iç yüzünden) veya dıştan (duvarın dış yüzünden) yapılabilir. Bunun için çeşitli ısı yalıtım malzemeleri ve detayları uygulanabilir. 1.2. Pencereler: Pencerelerde ısı kaybı açısından en önemli özellik, ısı geçirgenlik katsayılarıdır. (U değeri). Binalarda kullanılacak pencerelerin ısı geçirgenlik katsayıları TS 825’e uygun olmalıdır. Pencereler, kış mevsiminde güneşin mahal içerisine girişini arttırmalı, yaz mevsiminde azaltmalıdır. Bunun için pencere sistemlerinde çift camlar, low-e kaplı çift camlar, güneş kontrol kaplamalı camlar ile yalıtımlı doğramalar kullanılmalıdır. 1.3. Tavan/çatı ve döşemeler: Binalarda duvarlar ve pencerelerden sonra en fazla ısı kaybı/kazancı olan bölümler, tavan/çatı ve döşemelerdir. Bu bölümlere de ısı yalıtımı yapılmalıdır. Bunun için çeşitli ısı yalıtım malzemeleri ve detayları uygulanabilir. Isı yalıtım malzemeleri; ısı kayıp ve kazançlarının azaltılmasında kullanılan sadece minimum kalınlıkta yalıtım sağlamak amacıyla üretilmiş yüksek ısıl dirence sahip özel ürünlerdir. Isı yalıtım malzemelerinin en temel özelliği ısı iletim katsayılarının düşük olmasıdır. Aşağıda binalarda kullanılan ısı yalıtım malzemeleri ve bu malzemelerin ürün standartları verilmiştir.
Isı Yalıtım Malzemeleri
Ürün Standardı
Camyünü,
TS 901 EN 13162
Taşyünü,
TS 901 EN 13162
Ekspande Polistiren (EPS),
TS 7316 EN 13163
Ekstrude Polistiren (XPS),
TS 11989 EN 13164
Poliüretan (PUR),
TS EN 13165
Fenol Köpüğü,
TS EN 13166
Cam Köpüğü,
TS EN 13167
Ahşap Yünü Levhalar
TS EN 13168
Genleştirilmiş Perlit (EPB),
TS EN 13169
Genleştirilmiş Mantar (ICB)
TS EN 13170
Ahşap Lifli Levhalar,
TS EN 13171Binalarda ısı yalıtımı uygulanması ile; • Çatı, duvar ve döşemelerde tekniğine uygun ısı yalıtımı malzemeleri kullanılması ile ısıtma ve soğutma amaçlı tüketilen yakıt miktarının azalması, • Hava kirliliği azalması, • Sağlıklı ve konforlu bir ortam oluşması sonucunda sağlık giderlerinin azalması, • Yapı bileşenlerinin yoğuşma sonucu korozyona uğraması önlenerek binanın korunması sağlanır. 2. Tesisat Yalıtımı: Enerji verimliliği için binadaki ısıtma, soğutma veya sıcak su tesisatlarına mutlaka ısı yalıtımı yapılması gereklidir. Tesisat yalıtımında kullanılabilecek çeşitli tesisat yalıtımı malzemeleri bulunmaktadır. Ayrıca verimlili ısıtma ve soğutma sistemleri tercih edilmeli ve otomatik kontrol teknolojilerinden faydalanılmalıdır. Tesisatta Isı Yalıtımı;en genel olarak sıcak hatlarda ısı kaybını soğuk hatlarda ısı kazancını önlemek için alınması gereken tedbirler olarak tarif edilir. Tesisat yalıtımı ile enerji kayıp veya kazançları dışında, hattı oluşturan boruların yoğuşma sebebiyle korozyona uğraması önlenir. Tesisatlarda Yoğuşma • Isı yalıtımı yapılmaz veya yetersiz yapılırsa yüzeyde olur! • Isı yalıtım malzemesinin buhar difüzyon direnç katsayısının (µ) yetersiz olması durumunda önlem alınmaz ise yalıtım malzemesinin içinde olur. Tesisat yalıtımında kullanılan malzemeler ve bu malzemelerin ürün standartları aşağıda verilmiştir.
Isı Yalıtım Malzemeleri
Ürün Standardı
Camyünü,
prEN 14303
Taşyünü,
prEN 14303
Elastomerik Kauçuk (FEF)
prEN 14304
Cam Köpüğü (CG)
prEN 14305
Kalsiyum Silikat (CS)
prEN 14306
Ekstrüde Polistiren (XPS)
prEN 14307
Poliüretan (PUR / PIR)
prEN 14308
Ekspande Polistiren (EPS),
prEN 14309
Polietilen Köpük (PEF),
prEN 14313
Fenolik Köpük
prEN 14314Tasarımdan, uygulamaya kadar tüm yönleri ile bir uzmanlık dalı olan yalıtımın ana unsurları “doğru detay”, “nitelikli malzeme” ve “sağlıklı uygulama” dır. Binalarda enerji verimliliği ile ilgili olarak 29 Nisan 1998 tarihinde yayımlanan tavsiye niteliğindeki TS 825 “Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları” standardı; 14 Haziran 1999 tarih ve 23725 sayılı resmi gazetede yeniden yayımlanarak ve bu standardın paralelinde hazırlanan “Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliği”nin 08 Mayıs 2000 tarih 24043 sayılı resmi gazetede yer alması ile 14 Haziran 2000 tarihinden itibaren uygulaması zorunlu standart olarak yürürlüğe girmiştir. 14 Haziran 2000 tarihinden sonra yapılan binalar; standart ve yönetmeliklerin koşullarına uymak zorundadır. 12 Ağustos 2001 tarih ve 24491 sayılı resmi gazete ile yayımlanan “Yapı Denetimi Uygulama Usul ve Esasları Yönetmeliği” ile ısı yalıtımı uygulamalarının denetimi, Yapı Denetim Kuruluşlarına verilmişti